Medya ve Sosyal Medya Kullanımı İle Medyada Görünürlük Kılavuzu – Evren Balta – Burcu Ermeydan
DOI:10.13140/RG.2.2.35118.79688/2
GİRİŞ
Bu
kılavuz akademisyenlerin giderek daha fazla görünürlük kazandığı medya ve
sosyal medya kanallarındaki etkileşimlerinde yol gösterici olma amacıyla
hazırlanmıştır. Medyada yer alırken ve sosyal medya kullanırken dikkat edilmesi
gereken hususları toparlayan bir yönlendirici metin olacak değerlendirilebilir.
Medya ve
sosyal medya görünürlüğü ve yönetimi hakkında birçok yönlendirici kaynak
bulunmakla birlikte, Türkiye özelinde, özellikle de akademisyenlere yönelik
olacak, yönlendirici benzer kılavuzlar oldukça azdır. Bu sebeple bu kılavuz, bir
örnek olması amacıyla, dünyadaki benzer kılavuzlar, akademisyenlerin medya ve
sosyal medya görünürlüğüne odaklanan akademik çalışmalar ile 9. Uluslararası
İlişkiler Çalışmaları ve Eğitimi Kongresi çerçevesinde 29 Mayıs 2022’de düzenlenen
“Uluslararası İlişkiler ve Etik” panelinde yapılan sunum ve katılımcılardan
alınan geri dönüşler temel alarak hazırlanmıştır.
Bu hali
ile kural koyucu bir metin olmaktan ziyade, akademisyenlere, özellikle de
Uluslararası İlişkiler alanında çalışan akademisyenlere yönelik olarak, medya
ve sosyal medya görünürlüklerini düzenlemede yol gösterici nitelikte değerlendirilmelidir.
Nihayetinde sosyal medya ve medya görünürlüğü bilgi birikimleriniz,
kişiliğiniz, kişisel ve kurumsal bağlantılarınız ve hedef kitlenizle iletişim
kurma biçimlerinizi de içeren aktif süreçtir. Bu hali ile bu kılavuz, ilerde
yapılacak katkı ve yorumlarla gelişime açık dinamik bir metin olarak
değerlendirilmelidir.
NEDEN MEDYADA / SOSYAL MEDYADA OLMALIYIZ?
- Bilgiye ulaşmak.
- Bilgi paylaşımı yapmak.
- Kamuoyundaki güncel tartışmaları takip etmek ve bu
tartışmalar hakkında fikir beyan etmek. - Bildiklerimizi ve düşüncelerimizi farklı
platformlarda tartışmaya açmak ve konu ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak. - Daha geniş bir akademik kitle içinde tanınırlık
kazanmak - Diğer akademisyenlerle ilişkiler kurma olanağı
sağlamak. - Çevreminiz akademik olmayan çevreleri de içerecek
şekilde genişletmek. - Potansiyel fon sağlayıcıların veya araştırma
ortaklarının ilgisini çekmek. - Çalıştığınız kurumun tanınırlığına katkı sağlamak.
SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANMALIYIZ?
Tüm
pozitif yönlerine ek olarak, sosyal medya kullanımı çeşitli negatif yönleri de
vardır. Bu sorunların önüne geçmek için sosyal medyada kullanım stratejinizin,
içerik/bilgi paylaşımlarınızın ve oluşturduğunuz çevrimiçi kimliğin (“persona”) düzgün
şekilde planlaması önemlidir. Bunun yanında, içerik paylaşımlarınız sırasında
dikkat edilmesi gereken teknik ve diğer hususlar da bu büyük planlamasının bir
parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu başlık altında, bu amaca yönelik olarak
dikkat edilmesi gereken noktalar özetlenmiştir.
1) Sosyal Medya Kullanımı Stratejisi Oluştururken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sosyal
medya paylaşımları yıllar boyu silinmeyerek verileri, sizin hakkınızda
bilgileri ve düşünceleri içerir. Bu sebeple, sosyal medyada aktif olarak görünürlük
sürecinizi en başından çok detaylı olarak planlamanız gereklidir. Sosyal medya
stratejisi olarak tanımlayabileceğimiz bu adım, hangi sosyal medya
kanallarında, neden, ne tür paylaşımlarla nasıl varlık göstereceğinizin
sınırlarını belirlediğiniz geniş bir süreçtir. Bu noktalar, doğru çevrimiçi
kimlik oluşturmanızı ve bunu doğru kanallarda yaymanıza olanak verir. Bu
açıdan, sosyal medya kullanım stratejisiniz belirlerken sormanız gereken
sorular aşağıda özetlenmiştir. Bu sorulara verilen cevaplar ışında, sosyal
medyada nasıl görünmek istediğiniz ve hangi sosyal medya kanallarında aktif
olarak yer almak istediğiniz gibi yönlerin çerçevesi oluşacaktır.
- Sosyal medya kanallarını kullanım amacınız nedir?
- Sosyal medya kanallarında paylaşmak istediğiniz
içerik/bilgi nedir? - Paylaşmak istediğiniz içeriğin telif hakları ile
ilgili potansiyel sorunlar var mı? - Sosyal medyada paylaşımlarınızın hedef kitlesi
kimdir? - Seçtiğiniz sosyal medya kanalı, içerik
tercihleriniz ve hedef kitleniz uyumlu mu? - Kullandığınız profil ismi, kolay bulunabilir,
yazılabilir ve hatırlanabilir mi? - Örneğin
Twitter’da aramalarda öncelikle kullanıcı ismi üzerinden listelenme
yapılmaktadır. Kullanıcı isminizin bilir, kolay hatırlanabilir olması
önemlidir. - Sosyal medya stratejiniz, oluşturmayı
hedeflediğiniz çevrimiçi kimlik ile uyumlu mu?
2) Çevrimiçi Kimlik Oluşturulurken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
En kısa
tanımı ile çevrimiçi kimlik, sosyal medya kanallarında çizgiliniz genel imaj
olarak özetlenebilir. Her ne kadar imajınızı, hedef kitleniz tarafından nasıl
algılandığınızla alakalı olsa da imajınızı oluştururken dikkat edeceğiniz birkaç
önemli nokta ile hakkınızda oluşabilecek negatif bakış açılarını en aza
indirgemeniz mümkün olacaktır. Çevrimiçi kimlik oluşturulması profillerimizi
oluştururken verdiğimiz bilgiler, isim, fotoğraf, unvan kullanımından,
yaptığımız paylaşımlarda çizdiğimiz imajı de içeren geniş bir süreçtir. Bunu
yaratırken çalıştığımız kurumla bağlantılı olarak profesyonel kimliğimiz ve
kişisel kimliğimiz bir bütün olarak etkilidir. Bunu yaratırken dikkat edilmesi
gereken bazı temel hususlar şu şekilde sıralanabilir:
- Oluşturmak istediğiniz sosyal medya imajı, sosyal
medya stratejinizle uyumlu olmalıdır. - Verdiğimiz kişisel bilgiler (unvan, kurum, şehir
gibi) güncel ve doğru olmalıdır. - Verdiğimiz kişisel bilgilerin (iletişim adresi,
fotoğraf, bilgileri gibi) topluma açık olacağından ve ileride hak ve bilgi
ihlallerine sebebiyet vereceğinin bilincinde olunmalıdır. Bu tür negatif
sonuçlara sebep olacak bilgilerin paylaşımında tedbirli davranılmalıdır. - Yaptığımız paylaşımlarda, özellikle bilgi
paylaşımlarında, içeriğin güncel ve doğruluğu kontrol edilmiş olmalıdır. Bu
sizin güvenirliliğiniz ve saygınlığınız için önemli bir husustur. - Bilgilerinizi güncel tutulmalıdır. Profesyonel
çalışmalarınız ve kariyer değişiklikleri hakkında güncel kısa bilgilendirmeler paylaşılmalıdır.
Bu sizin bilinirliğinizi ve aktif imajınıza katkı sağlar. - Yarattığınız sosyal medya imajının bir parçası
olarak, sosyal medya siteleri sizden aktif olmanızı beklerler. Bunu sağlamak
için sosyal medya platformlarında mümkün olduğunu kadar aktif olmaya, tartışmalara
girmeye çalışmanız önerilir.
3) İçerik ve Bilgi Paylaşımı Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Sosyal
medya kanallarında yaptığınız paylaşımlar, sosyal medya stratejiniz ve çizmek
istediğiniz imajı doğrudan etkileyen temel etmendir. Bu sebeple,
paylaşımlarınız hem stratejiniz ve imajınız ile uyumlu olmalı, hem de kendi
içinde bir takım etik ve teknik hususları dengelemelidir. Bu başlık altında,
sosyal medya kanallarında içerik ve bilgi paylaşımı yaparken göz önünde
bulundurulması gereken noktalar özetlenmiştir.
- Paylaşımlarınızın ve sosyal medyadaki
hareketlerinizin sizin kendi sorumluğunuz olduğu unutulmamalıdır. - Paylaşımlarınızın kamuya açık bilgiler olacağının
bilincinde olunmalıdır. - Paylaştığınız içerikler güncel ve doğruluğu
kontrol edilmiş olmalıdır. - Eğer paylaştığınız içeriğin herhangi bir sebeple
yanlış olduğunu fark ederseniz, paylaşımı silinip ve paylaşımın yanlış olduğuna
dair bilgilendirme yapılmalıdır. - Yaptığınız
paylaşımın sorumluluğu tamamen kabul ederek, bir durumdan etkilenen insanlardan
özür diyebilirsiniz. - Paylaşılan içeriklerin ve bilgilerin telif hakkı,
fikri mülkiyet ve kişisel verilerin kullanımı ihlali yapmadığına emin
olunmalıdır. - Kişisel paylaşımlarınız ile akademik
paylaşımlarınız arasındaki çizgiyi doğru olarak belirlenmesi gereklidir. - Akademik çalışmalarınız açısından sizleri zor
duruma düşürecek bilgileri paylaşmaktan kaçınılmalıdır. - Söz gelimi, sonuçlandırılmamış
bir bilimsel çalışmanın verilerinin önceden paylaşılması hedefinizdeki yayıncı
kuruluş için sorun teşkil edebilir. - Paylaşımlar sırasında cinsiyet nötr ifade
biçimleri tercih edilmelidir. - Paylaşımlarınızda karşınızdaki kişilerin/ hedef kitlenizim
haklarına karşılı saygılı olunmalıdır. - Paylaşılan bilgilere tepki verirken/yorum
yaparken, paylaşımı yapan kişinin kişilik ve fikir hürriyetine saygılı davranılmalıdır. - Paylaşımlarınızın hedef kitleniz ve kullandığınız
sosyal medya kanalının yapısı ile uyumlu olup olmadığına karar verilmelidir. - Örneğin akademik
sosyal ağların sınırları diğer sosyal ağlara göre daha belirgindir. Bilgi
paylaşımı esası üzerinden daha çok benzer bilgi düzeyi ve ilgi alanındaki
insanları bir araya getirmesi sebebiyle, akademik sosyal ağlarda bilgi
paylaşımının sınırları daha nettir. Akademik sosyal ağlar, akademik işbirliği,
yayın ve bilgi paylaşımı, fikir alışverişi, çalışmalarınızın ve fikirlerinizin
daha fazla alana ulaşmasına olanak sağlamaktadır. Daha geniş bir yelpazede
bulunan diğer sosyal ağlarda ise, çok farklı bilgi düzeyinden kişilerle
iletişim halinde kalmak anlamına gelmektedir. Bu sebeple, paylaşımlarınızın
içeriği, paylaşım amacınız ve kullandığınız sosyal medya kanalı uyumlu
olmalıdır. - Paylaşımlarınızın, hedef kitleniz dışındaki
kişilere de ulaşabileceğini ve size linç ve spam gibi negatif etkilerle
geri dönme potansiyeli olduğunu hesaplanmalıdır.- Paylaşımla sunulan bilginin farklı bilgi
seviyesindeki kişiler tarafından farklı algılanabileceğini göz önüne alın.
- Paylaşımla sunulan bilginin farklı bilgi
- Kullanılan sosyal medya kanalının algoritması ve
kullanıcı yaklaşımlarının temel alınarak yaratacağı negatif etkiler göz önüne
alınmalıdır. Bu negatif etkiler temelde yankı odaları sorunu, dezenformasyon ve
sansür gibi listelenebilir.
4) Sosyal Medyada İçerikleri Oluştururken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Haber değeri en yüksek bilgileri ilk sıraya koyun.
- Basit bir anlatım kullanın.
- Edilgen dil kullanımından kaçının.
- Jargon ve kısaltmalardan kaçının ve günlük dilde
kullanılan kelimeleri tercih edin. - Uygun ise açıklayıcı görsel kullanımını tercih
edin. - Uygun durumlarda etiketleme ve hastag kullanımını
yaygınlaştırın. - Paylaşımların engelliler için erişilebilirliğini
kontrol edin. (Kullandığınız sosyal medya kanallarının bu amaçla uyguladığı
ayarlara göz atabilirsiniz.)
5) Kurum Kimliğimiz ile Kişisel Kimliğimiz Arasındaki Dengenin Sağlanmasına Yönelik Hususlar
Sosyal medya kanallarında oluşturduğunuz
çevrimiçi kimlik, sadece sizinle değil aynı zamanda bağlı olduğunuz kurumla da
ilişkilidir. Bu sebeple, kurumsal kimliğiniz ile kişisel kimliğiniz arasındaki
dengenin sağlanması, kurum kimliğinizi zedeleyecek paylaşımlardan ve
hareketlerden uzak durulması ya da tedbirli davranılması gereklidir. Bu açıdan dikkat edilmesi gereken hususlar şu
şekilde özetlenebilir:
- Sosyal medya kullanımı sırasında kurumsal
kimliğimiz ve kişisel fikirlerimiz/beyanlarımız arasındaki fark/birliktelik
dengesi sağlanmalıdır. - Örneğin, aksi
durum olmadığı sürece beyanatlarınızın kişisel görüşleriniz olduğu ve kurumla
bağlantılı olmadığını belirtilmesi yerinde olacaktır. - Var ise, kurumunuzun sosyal medya kullanımı
hakkındaki kılavuzu ve kurum politikasına uygun hareket edilmelidir. - Aksi bir durum olmadığı sürece, kurum logoları ve
görsel materyallerini sosyal medya hesaplarınızda kullanılmamalıdır. - Mesai saatlerinde sosyal medyada görünür olmak kurum
imajınız açısından sorun yaratabileceği göz önüne alınmalıdır. Negatif
sonuçlara sebebiyet verecekse, bundan kaçınılmalıdır. - Öğrenci, çalışan ve iş arkadaşı gibi kurumsal
bağlantılarınızla sosyal medyada bağlantı kurarken bu durumun kişisel verilerinize
etkisinin olabileceği unutulmamalıdır. - Örneğin, bağlantı
kurduğunuz kişilerin (öğrenci, çalışan vs.) sizin kişisel bilgilerinize
erişebilecekleri ya da bu durumun profesyonel olmayan bağlantılar kurulmasına
sebebiyet vereceği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. - Sosyal medyanın ikili iletişim kanalı olarak
kullanılması sırasında kurum içi iletişim etiği açısından sorun teşkil
edebileceği durumlardan kaçınılmadır. Bu sorunlardan kaçınmak için, kurumsal
bağlantılarınızda kurduğunuz ilişkiler, kurumunuzun iletişim kanalları
üzerinden yürütmeniz yerinde olacaktır. - Öğrenciler, kurumunuz ve çalışma arkadaşlarınıza
dair bilgilerin açık veya örtük şekilde sosyal medya haspalarınızda
paylaşılmasından kaçınılmalıdır.
6) Sosyal Medyada Spam, Linç ve Trol Saldırısında Altında Kalındığında Yapılması Gerekenler
Paylaştığınız
içerikler sebebiyle ya da size karşı kişisel husumet besleyen kişiler
tarafından tepkilerle karşılaşabilirsiniz. Bu tepkiler, bazen kişilik
haklarınıza zarar verecek şekilde, taciz, tehdit, linç kampanyaları,
hesabınızın şikâyet edilmesi ve anonim hesaplar üzerinden yoğun saldırı
şeklinde gerçekleşebilir. Bu durumda izlenmesi gereken adımlar, şu şekilde
özetlenebilir.
- Ani tepkiler vermekten kaçınarak, aksiyon alıp
almama hususunda tercih yapmalısınız. - Negatif yorumlara yönelik yapılacak ilk tepki,
yapıcı ve açıklayıcı bir şekilde cevap vermektir. - Ama bunu
yaparken, trol saldırılarının amacının sizin pozitif imajınıza saldırmak
olduğunu ve her ne kadar pozitif dönüş yapmış olsanız da linç girişimlerini
durduramayabileceğinin farkında olmalısınız. Bu noktada en mantıklı hareket,
tepki vermemeyi tercih etmektir. - Yoğun spam altında iseniz, kullandığınız
sosyal medya kanalının şikâyet seçeneğini kullanarak ilgili hesapları ve
paylaşımları şikâyet etmelisiniz. - Trol saldırısı, sahte hesap, yanıltıcı bilgi
paylaşımı, sosyal medyada kişisel bilgilerinizin izinsiz paylaşılması gibi
durumlarda, ilgili paylaşımları belgeleyin ardından ilgili hesaplara/paylaşımlara
tepki vermeyin ve engelleyin. Ardından sosyal medya kanalının şikâyet
olanaklarını kullanarak şikâyet oluşturun. - Cinsel taciz, kişisel verilerin ihlali gibi
durumlarda, ilgili paylaşımları belgeleyin, hesapları engelleyin ve yargı kanalı
üzerinden şikâyette bulunun. - Hakkınızdaki negatif kampanyalara karşı psikolojik
olarak hazırlıklı olun. Bu amaçla şu noktalara dikkat edebilirsiniz.- Siber zorbalığa girebilecek davranışların yanlış
ama her zaman gerçekleşebilecek bir şey olduğunu kabul edin.
- Kendi güçlü yönlerinize güvenin.
- Sinirlenmek, üzülmek gibi duygularınızın doğal
olduğunu hatırlayın.
- Sosyal medyadan uzak bir süre geçirin.
- Kendinizi destekleyecek bir kitle oluşturun ve onların
desteğini pozitife çevirin.
- Sürecin zorluklarına rağmen, pozitif olmaktan
uzaklaşmayın.
- Siber zorbalığa girebilecek davranışların yanlış
GELENEKSEL MEDYAYI NASIL KULLANMALIYIZ?
1) Medya Kanalını ve Programı Seçmeden Önce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Hep
doğru medya kanalını tercih etmek hem de kendinizi yayına hazırlamak için yayın
editörüne / sunucuya yönelmeniz gereken sorular şu şekildedir:
- Gazeteci kimdir ve hangi medya kuruluşundandır?
- Hangi konu üzerinde konuşmanızı istiyorlar?
Onların bu konuya bakış açısı nedir? - Sizden ne bekliyorlar?
- Program / röportaj akışı nedir?
- Program açıkoturum formatında ise diğer
katılımcılar kimlerdir? - Bu konuda ve öncesinde başka kimlerle görüştüler?
- Ne tür bir röportaj istiyorlar (ör. canlı yayın
veya önceden kaydedilmiş) ve ne kadar sürecek? - Son teslim tarihi/yayın saati nedir?
- Programın / röportajın planlanan süresi ne kadar?
2) Medya Kanalı ile Yapılacak Röportaj ya da Canlı Yayına Katılırken Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar:
- Yayıncı/gazeteci/yayın editörü konu hakkında derin
bilgiye sahip olmayabilir. Ön görüşme yaparak, ne kadar bilgi sahibi
olduklarına dair fikir edinerek bir yayın stratejisi geliştirebilirsiniz.- Var ise sorulacak sorularına ve konuşulacak konu
başlıklarına önceden göz atabilirsiniz.
- Yayının canlı mı banttan mı olduğuna dikkat
ederek, cevaplarınızı, cevap sürenizi planlayın.
- Açıklamalarınızı kısa, anlaşılır ve soruya uygun
olarak yapılandırın.
- Açıklamalarınızın hedef kitlesini düşünerek basit
cevaplar vermeye çalışın.
- Bilginiz dâhilinde olmayan sorular ile
karşılaştığınızda bilmediğinizi belirterek, cevap vermekten kaçının.
- Var ise sorulacak sorularına ve konuşulacak konu
3) Televizyon Canlı Yayını Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Akademik imajınıza uygun giyinin.
- Yayın sırasında kameraya değil sunucuya bakarak
konuşun.
- Kamera karşısında mümkün olduğu kadar doğal
davranmaya çalışın. Aşırı stresli ya da aşırı rahat tavırlardan kaçının.
- Yayın sırasında kameraya değil sunucuya bakarak
4) Radyo, Podcast, Youtube, Zoom, Skype Gibi Sesli ve Görüntülü Platformlar Üzerinden Yayına Katılım Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- Uygun kamera açısını ayarlayın.
- Sessiz bir ortam tercih edin.
- Tekrar etme şansı olup olmadığı, ön kayıt alınıp
düzeltme yapılıp yapılmayacağını önceden öğrenerek görüşmeye başlayın.
Prof. Dr. Evren Balta, Özyeğin Üniversitesi
Evren Balta, Özyeğin Üniversitesi’nde uluslararası İlişkiler öğretim üyesidir. The Graduate Center, CUNY’den siyaset bilimi alanında doktora derecesine sahiptir (2007). Özlem Altan Olcay ile birlikte yazdığı son kitabı “Türkiye’de Amerikan Pasaportu”, Amerikan Sosyoloji Derneği’nin Uluslararası Akademik Ödülü ile Küresel ve Ulusötesi Sosyoloji En İyi Kitap Ödülü’nü almıştır. Prof. Balta, İstanbul Politikalar Merkezi’nde kıdemli akademisyen ve TÜSİAD Küresel Politika Forumu’nun akademik koordinatörüdür.
Dr. Burcu Ermeydan
Dr. Ermeydan lisans ve yüksek lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında tamamladı. Yüksek lisans derecesini Doğu Asya’da finansal işbirliğine odaklandığı tezi ile 2016 yılında aldı. Uluslararası İlişkiler alanında doktora eğitimini Ocak 2022’de Kadir Has Üniversitesi’nde tamamladı. Doktora tez çalışmasında örtüşen bölgesel örgütler arası ilişkiler ve bunların Doğu Asya’da bölgeselciliğindeki yerine odaklanmıştır. Doktora eğitimi süresince Kadir Has Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmış ve 2020 yılında Koç Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde misafir araştırmacı olarak bulunmuştur. Doğu Asya’da bölgeselcilik konusuna odaklanan kitap bölümleri ve çeşitli kitap incelemeleri yazmıştır. Temel çalışma alanları uluslararası politik ekonomi, uluslararası ilişkilerde bölgeselleşme, Doğu Asya bölgesi ve sosyal bilimlerde araştırma yöntemleridir. Bu konulara odaklanan, yayın ve hazırlık aşamasında çeşitli çalışmaları vardır.
“Bu çalışmanın ilk hali Uluslararası İlişkiler Konseyi ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 26-29 Mayıs 2022 tarihlerinde Mersin Divan Otel’de düzenlenen ve GA_Panorama, Uluslararası İlişkiler dergisi, Global Academy ve Altınbaş Üniversitesi tarafından desteklenen IX. Uluslararası İlişkiler Çalışmaları ve Eğitimi Kongresi kapsamında 29 Mayıs 2002’de gerçekleştirilen “Uluslararası İlişkiler ve Etik” panelinde sunulmuştur.”